NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
ابْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
الْمُنْكَدِرِ
قَالَ سَمِعْتُ
جَابِرًا
يَقُولُ
إِنَّ
الْيَهُودَ
يَقُولُونَ
إِذَا
جَامَعَ
الرَّجُلُ
أَهْلَهُ فِي
فَرْجِهَا
مِنْ
وَرَائِهَا
كَانَ
وَلَدُهُ أَحْوَلَ
فَأَنْزَلَ
اللَّهُ
سُبْحَانَهُ
وَتَعَالَى
نِسَاؤُكُمْ
حَرْثٌ
لَكُمْ فَأْتُوا
حَرْثَكُمْ
أَنَّى
شِئْتُمْ
Muhammed b.
el-Münkedir'den; demiştir ki: "Ben Cabir'i (şöyle) derken işittim:
Yahudiler insan karısına arkadan (yanaşarak) fercinden cima' ederse çocuğu şaşı
olur diyorlardı. Sonra Aziz ve Celil olan Allah, "Kadınlarınız sizin
tarlalarınızdır. Tarlanıza istediğiniz yerden giriniz." [Bakara 223.]
âyet-i kerimesini indirdi.
Diğer tahric: Buhari,
Tefsir; Müslim, nikah; İbni Mace, nikah (1925); Tirmizî, Tefsir; Darimi, Vudu',
nikah; Ahmed b. Hanbel, VI, 305.
AÇIKLAMA:
Hıristiyanların,
kadınlarla olan ilişkilerindeki fevkalâde lâubalilik ve sorumsuzlukları yanında
Yahudiler de marazı denecek derecede aşırı titizlik gösterirler, hayızlı
kadınla bir sofrada yemek yemezler, bir yatakta yatmazlar, hatta onun bulunduğu
eve girmezler, bir pislikten veya vebadan kaçar gibi hayızlı kadından kaçarlar
ve kadının tenasül uzvuna arka tarafından yaklaşıldığı takdirde doğacak çocuğun
şaşı olacağına inanırlardı. İslâmiyet geldikten sonra Hıristiyanlarda ve
Yahûdilerde görülen bu ifrat ve tefriti kaldırıp her mevzuda olduğu gibi bu
meselede de orta yolu tavsiye etti.
Kadınlarla âdet
hallerinde sadece cinsi münâsebette bulunmayı yasaklayıp bu hallerinde iken
onlarla yiyip içmeyi de düşüp kalkmayı, âdet halleri dışında, anüse dokunmamak
şartıyla arkadan ve önden çeşitli pozisyonlarda kadınla, cinsel organ yoluyla
birleşmeyi helâl kıldı.
Mevzumuzu teşkil eden
hadis-i şerif "Kadınlarınız sizin tarlamzdır, tarlanıza istediğiniz yerden
giriniz" âyet-i kerîmesinin iniş sebebini açıklamaktadır. Taberî'nin
Mücâhid'den rivayet ettiği bir habere göre İbn Ab-bas bu âyet-i kerîme'nin
Mekke'de kadınlarla ön tarafından çeşitli pozisyonlarda cima etmeyi alışkanlık
hâline getiren bazı kimseler hakkında nazil olmuştur. Bu kimseler Medine'ye
geldikleri zaman Ensar'dan bazı kadınlarla evlenmişlerdi. Ensarlı kadınlarla da
eski alışkanlıklarını devam ettirmek istemişlerse de ensarlı hanımların
tepkisiyle karşılaştılar. Bu durum Rasûl-i Ekrem'e iletilince Allah teâlâ bu
âyet-i kerîmeyi indirerek Mek-keli Muhacirleri tasdik etti.[bk. es-Sâbûnî,
Revâiü'l-beyân, I, 297.]
Metinde geçen hars
(tarla) kelimesinden maksat, kadınların cinsel organlarıdır. Esasen bu kelime
ekilecek tarla manasına gelir. Kadınların rahimlerine atılan nutfeler ekin
tanelerine benzetilmek suretiyle onlara da hars (ekin) denmiştir. Binânealeyh
söz konusu âyet-i kerîmeyi "dilerseniz dübürden cima edebilirsiniz."
şeklinde anlamak mümkün değildir.